CIRCIR BÖCEĞİ
Genç bir çiftçi hayatında ilk defa New York’a gitmişti.
Gökdelenlerin yüksekliği ve insanların çokluğundan şaşkına dönmüştü. Kalabalık
bir bulvarda yürürken, kulağına aşina bir cırcır böceği sesi geldiğini
zannetti. Durdu ve dikkatle dinledi. “Evet, bu
bir cırcır böceğiydi.”
Ses büyük bir mağazanın önündeki çalıların arasından geliyor
gibiydi. Bunun üzerine bu büyük çalı kümesine yönelip bakınmaya başladı. Bir
mağaza görevlisi dışarı çıkıp “Yardımcı olabilir miyim?” diye sordu. “Hayır,
teşekkür ederim” dedi genç adam. “Sadece şurada bir cırcır böceğinin sesini
duyduğumu sandım.” “Hayır” dedi görevli, “New York’ta bulunmaz.” “Genç çiftçi
cırcır böceğini buluncaya kadar cırlak sesi takip etti, onu buldu ve eline
aldı. “Tamam işte burada” dedi.
Genç adam bu çalının önünden her saat binlerce insan
geçmesine karşılık cırcır böceğini duyanın bir tek kendisi olmasına çok
şaşırmıştı. Bunun üzerine küçük bir deneme yapmaya karar verdi. Elini cebine
atıp bir çeyrek çıkardı ve havaya attı. Paranın kaldırıma vurduğu anda, düşen
bozukluğu aramak için yürümekte olan 24 yaya durdu!
Psikologlar genç adamın şahit olduğu olay için bir kelime
kullanırlar. Buna algıda seçicilik denir, ve belli şeyleri görmek ve belli
sesleri duymak için kendimizi eğitiriz anlamına gelir. Charles Lever
Gökyüzüne bakıp kuşları algılayın, kırlara gidip çiçekleri
algılayın, çocuklara bakıp saflıklarını, güzelliklerini algılayın, ağaçlara
bakıp dallarını, yapraklarını algılayın. Hayvanlara bakıp doğallıklarını
algılayın, insanlara bakıp güzelliklerini (mutlaka güzel tarafları vardır)
algılayın.
Algıladığınız yalnız para sesi olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder